Gürültü Kirliliği ve Belediye

SpeakerAdam denizin kenarındaki tarlayı çevirmiş veya Çeşme’nin ortasında teras gibi bir yeri ilkel biçimde kapatmış. Kalitesiz bir müziği sonuna kadar açmış ortalığı inletiyor.

Neymiş? Barmış, eğlenceymiş!

İzni var mı yok mu o da belli değil. Belediye’den tıs yok.

Neden neymiş? Çeşme Belediyesi müzik denetim yetkisini üstüne almamış, bu yetki İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğündeymiş.

Hizmet verme odaklıysan niçin bu yetkiyi üzerine almamışsın?

Ayrıca bunlar kanunla yetkiyle olmaz. En iyi kanunları yapmışşın bunu uygulamadıktan sonra neye yarar?

Istanbul’da veya Ankara’da bu tür bir müzik yayınına bir saat bile müsade edilmiyeceğini örnek ve tecrübelerimle biliyorum.

Bu niçin Çeşme’de olmaz?

Farzedelim ki belediye olarak hiç bir yetkin yok. Yetkinde olması da gerekmez.

Belediyenin görevi kamu hizmelerinin çağdaş niteliklerde sunulması, vatandaşların kamu hizmetlerine kolay ve çabuk bir şekilde erişmesi halkın yaşam kalitesinin artırılması, kurumlararası  uyumun ve il-   çedeki düzenin sağlanmasıyla olur.

Yetkisi olmadığı yerler de kaymakamlığı, emniyet müdürlüğünü, savcılığı gerkirse daha üst makamları harekete geçirecektir.

Aslında bunların hiç birine bile gerek yoktur.

Açarsın telefonu, kardeşim Çeşme’nin ortasında milyon dolarlık tesiste böyle müzik kirliliği olur mu?

Ayıp değilmi bir de Ramazan’da sabaha kadar vatandaşı rahatsız ediyorsunuz? Bu ilçe Dingonun ahırı mı? dediğiniz an iş biter.

Önsözde de belirttiğim gibi, bu bir zihniyet, bir anlayış, demokrasiyi özümleme ve kültür sorunudur.

Bunu kavradığımız an medeni ve gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarız.

İşte o zaman iki tane yasa tanımayan işyeri sahibi aylarca ölçüsüz müzikle mahalleyi ve Çeşme’yi inletemez ve de vatandaş bir sürü şikayet dilekçesi ve yazışma ile hedef durumuna gelmez.

Çağdaş devlet, çağdaş belediye budur.

Bana göre sadece dilekçeleri havale etmek müzik yapma izni bile olmayan adamın sezonu bitirmesine göz yummak demektir.
Yapılan da görev ihmaline girmesin diye de şark kurnazları gibi sezon sonunda da 900.-TL (dokuzyüz) ceza kesersin, olur biter !

Bu şekilde hakikaten görevinizi yerine getirdiğinize ve de yapılanın etik olduğunu düşünüyor musunuz?

Aşağıdaki alıntıyı da dikkatinize sunarım :

Cumartesi günü Madonna'nın Londra konseri vardı. Belediye uyardı öncesinde " Konser saat 22:30 u geçmez"...
Eee geçerse ne olur? Ne olduğunu bir hafta önce bir başka konserde gösterdi belediye...
Bruce Sprigsten ve Paul McCartney konserinde saat 22:30 cart diye fişi çekti belediye yetkilileri. 80 bine yakın seyirci önünde konseri küt diye bitirdiler. Hem de Bruce ve Paul düet yaparken, şarkının tam ortasında ! Şarkının bitmesini bile beklemediler.

(Cengiz Semercioğlu, 19.07.2012 tarihli Hürriyet Gazetesi)

Londra' da belediye Bruce Springsteen, Paul Mc Cartney ya da Madonna demeden kuralı işletiyor. Fişi anında çekiyor, konseri bitiriyor.

Neden acaba?...