III. DÖNEM CHP BELEDİYECİLİĞİ!

VATANDAŞA, ÖZÜRLÜLERE, ÇOCUKLU BAYANLARA, YAŞLI İNSANLARA SAYGISI OLMAYAN VE ÇEŞME’Yİ YÖNETEMEYEN BU ZİHNİYET TÜRKİYE’Yİ NASIL YÖNETECEK?

Sayın Vatandaşlarımız,

Beş sene önce yazdığımız ana sayfadaki önsözden ve bu web sayfasında belirtilen konularda bu güne kadar Çeşme’ de bir değişiklik olmadı. Çeşme otopark sorunu, ulaşım yetersizliği, yaya yollarının masa ve sandalyelerle kapatıldığı, plajları kirli ve adeta sahipsiz bir ilçe olmaya devam ediyor. İki CHP’li Belediye Başkanı sayesinde dünya yıldızı olacak bu kent bakımsız bir köye dönüştü. Zihniyet aynı. Gelen gideni aratıyor. Böyle giderse Çeşme kuralsızlığın hüküm sürdüğü, hamile veya çocuk arabalı bayanların yürüyecek yol bulamayacağı, özürlü ve yaşlı vatandaşlarımıza yapılan saygısızlığın ve vicdansızlığın zirve yaptığı bir yere dönüşmeye aday gözüküyor Umulurki bu konuda sayın Belediye Başkanı Ekrem Oran nihayet gerekli hamleleri yapar.

Partisi falan farketmiyor, herşeyin başı, kaliteli, dürüst, donanımlı ve vicdanlı insan unsurudur. Uygar zannettiğimiz ve örnek alarak onların seviyesine ulaşmak istediğimiz batı toplumlarındaki insanlar, kesinlikle bizden daha akıllı değillerdir. Aradaki fark, oradaki yüksek kapasiteli ve birikimleri sağlam olanlar, kapasitelerini kurnazlık için değil, toplum yararına kullanmaları gerektiğini, aksi taktirde hayatın normal akışından çıkacağını ve bir kaosa doğru sürükleneceğini iyi bilirler. Bu nedenle onların arasında bize göre daha az tecavüzcü, daha az kadın katili, manyak, daha az arabasıyla kasten hayvan öldüren psikopat çıkar. Dilekçelerimizin gereğini yerine getireceğini umduğumuz Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın veya CHP Genel Merkezinin yazdıklarımıza söyleyecek bir şeyleri varsa, cevapları yayınlanacaktır.

Saygılarımla.

Mustafa Hafızoğulları
TÜRK-HAK Başkanı

ÇEŞME’DE ÇAĞ ATLATACAK PROJELER !

Sayın İnci Becel’in Kaymakam olarak gelmesiyle Çeşme bir proje kentine dönüştü.Bu sayın Kaymakamımız projeleri gerçekleştiremeden maalesef başka bir yere atandı, böylece Çeşme projesiz kaldı. Çeşme eski Belediye Başkanları Faik Tütüncüoğlu ve Muhittin Dalgıç’ın da proje adamları olmaması ve bunların sosyal demokratlıklarının lafta kalması sonucunda Çeşme altyapı, park, temizlik ve daha bir sürü sorunu olan bakımsız bir köye dönüştü. Neyseki Çeşme’nin imdadına 15 seneden beri belediye başkanlığı hayali olan sayın Ekrem Oran, Çeşmeli’lerin tabiriyle “Bizim Eko” yetişti. CHP de ön seçim falan olmadığı için “Tekkeyi bekleyen” ve Tuncay Özkan’ın adamı olan çorbayı içer. Rakiplerine göre çorbayı çok geç içen Çeşme sevdalısı “Bizim Eko” o hırsla son sürat işe koyuldu ve birbiri ardına ilginç projeler üretmeye başladı.

PROJE 1: Masalı, kasalı saksılı kaldırım projesi

Çeşme sevdalısı olan Ekrem Bey aynı zamanda doğa ve çicek sevdalısıdır. Bunu bilen esnaf tüm kaldırımları ve yolları saksılarla süslemeye başladı. Bizim esnafımız uyanıktır. Hem yeşil Çeşme, hem de dükkanın önünde özel park yeri. Kaldırımlar kapanmış yayalar yolun ortasından yürüyorlarmış, önemli değil o kadar kusur kadı kızında da bulunur. Bu arada engelliler ve bayanların çocuk arabalarıyla yola çıkmamaları öneriliyormuş. Ekrem Bey aynı zamanda her sosyal demokrat gibi engelli ve çocuk dostu olduğu için belediye yetkilileri hummalı bir şekilde “Engelsiz Cennet Çeşme Projesi” üzerinde çalışılıyormuş ve soranlara sabretsinler “Martın sonu bahar, sabrın sonu selamettir. Ben Çeşme Belediye Başkanlığı için 15 sene bekledim Siz o kadar beklemezsiniz.” diyormuş. Benden söylemesi sakın saksıların yanına park edeyim demeyin. Ben bir keresinde denedim, adam: “Bana bak hemşerim o saksılar tarihi eserdir, bir çizik dahi olursa mahkemelerde sürüm sürüm sürünürsün. Bunlara aha karşıdaki zabıta bile karışamıyor.” Vallahi az kalsın ödüm patlayacaktı.Ne nazik esnaf ! Beni büyük bir beladan kurtardı. Sayın Başkanım benim naçizane fikrim Çeşme turizmi için böyle örnek esnafların ödüllendirip, sayılarının artırılması gerekir.

PROJE 2: Çevre Kirliliğinde müthiş eğitici yöntem.

Yandaki fotoğrafta görüldüğü üzere adam masanın üstüne tüfekleri dizmiş, denizdeki balonlara atış yaptırıyor. Çocuklar ve gençler atış yaptıktan sonra, eyvah bakın şimdi ne yaptınız bu kurşunlarla ve balonlarla denizi kirlettiniz. Kurşun, balon, plastik torba, pet şişe doğada ve denizde 100 sene kalarak yaşam alanlarımız için tehlike oluşturuyor. Öğrendiniz, bundan sonra çevreyi kirletmek, öyle denize poşet falan atmak yoktur. Sayın başkanımız Ekrem Beyden benim ricam çevre dersi veren bir tane uzman devede kulak, bunların sayısısının artırılması gerekir.
Çevre Müdürlüğü yerine “Tüfekli Atışla Çevre Kirlenmesini Önleme Derneği” nin hayata geçirilmesi daha etkili ve yararlı olur, diye düşünüyorum. Yurt dışından bu ilginç projeyi görmek üzere kın akın çevreci turistler gelir. Bir taşla iki kuş vur; hem “çevreyi koruma” hem de turist çek!

PROJE 3: Bedava elektrik

Çeşme’de Ertan Otelinin bulunduğu meydanda yandaki fotoğrafta gördüğünüz gibi elektrik direklerinin alt taraflarında bulunan kapaklar hayırsever ve uyanık vatandaşlarımız tarafında açılarak priz takılmış. Fişi tak bedava elektrik kullanmaya başla. Tam sosyal demokrat bir anlayış.

Sayın ve değerli başkanımız Ekrem Bey sizden ricam bizim evin yakınına da böyle bir direk dikilsin de, biz de avanta elektrikten yararlanalım. Çok sevaba girersiniz, duacınız oluruz.

Hem de bizim sokağın bütün oyu sizindir. Zaten en fazla oyu bizim mahalleden aldınız.

PROJE 4: Kahverengi Deniz

Aldığım duyumlara göre benim gibi dengesiz, topluma uymayan işgüzarlar, efendim Yıldız Burnunda sıcak suyun bulunduğu yerde bot, kayık tamiri ve boya yapanlar boyaları denize döktükleri için deniz kahverengine dönüşmüş, tedbir alın diye belediye yetkililerini rahatsız ediyorlarmış. Kardeşim bizim millet laftan anlamaz, hem sıcacık denize giriyorsun, hem de kahverengi daha ne istiyorsun.
Tatilden geri döndüğünde, “Biz şöyle tatil yaptık böyle deniz girdik“ diye övünenlere, “hop hop az at da civcivler yesin, siz mavi denize girdiniz, o da bir şey mi? mavi denize herkes giriyor,ama bizim girdiğimiz denizin rengi kahverengi, diyerek övünenlerin önlerini keseceklerine,“ şikayette bulunuyorlar.
Bu millet adam olmaz, abi!

Şikayetlerden bıkan belediye yönetimi çözüm bulmak için günlerden beri kafa yoruyormuş. Yazık! kafanızı böyle basit şeylere yormayın. Yakında daha büyük projeleri için gerekli olacak. Çözüm gayet kolay. Bunun için para, telif hakkı falan da istemem. Bundan sonra kayıklar, yatlar maviyle boyanacak. Böylece deniz kahverenginden maviye dönüşecek, masmavi olacak. Sayın başkanım, bir taşla iki kuş vuracaksınız. Hem şikayetler ortadan kalkar, hem de Çeşme’ nin girişindeki posterde “Dünya Cenneti Çeşme’ye hoş geldiniz“ sözünüz gerçekten ziyaretçileri daha şehre girmeden hayran bırakacak.

Şehre giren yerli ve yabancı turistler masalarla kapatılmış kaldırımları,saksılarla doldurulmış yolları ve botları mavi, suyu mavinin en mavisi ÇEŞME DENİZİNİ görünce dünyaya haber salacaklar ve “Gelin ey Millet Çeşme’de çok enteresan bir TURİZM CENNETİ varmış !“ diyerek, Çeşme’de bir turizm patlamasına yol açacaklar. Denizin en mavisi, kaldırımların eğri büğrüsü, her biri bir sanat eseri masalısı, yolların en saksılısı “Dünya Cenneti Çeşme’ dedir,” diyerek reklam yapacaklar. Adamlar kendi ülkelerinde bunları görmedikleri için meraktan Çeşme’yi istila edecekler. Bundan sonra Turizm Çeşme’de bomba gibi patlayacak.

ÇEŞME TÜYOLARI:

Hamile bayan, özürlü vatandaşımız, yaşlı amcalarımız ve ninelerimiz, sizler için Çeşme’de yürümek cambazlık yapmaktır. Kaldırım yayalara aittir. Masalarla kaldırımlar kapatıldığından yola ineyim derken ayağın kaydı düştün ve yaralandın. Veya o anda yoldan geçen araba sana çarptı, hemen orayı fotoğraflayacaksın, o işyerine ve bir düzine dilekçemize rağmen görevini yapmayan Çeşme Belediyesine davayı dayayacaksın. Taşıt sürücüsü arkadaş ! Yaya kaldırımları kapatıldığı için yolda yürümek zorunda kalan yayaya ve istemeyerek vurdun veya karşıdan gelen arabaya yol vereyim derken, saksıya çarptın. Sen de hemen davayı dayayacaksın. Bu konuda size her türlü yardımı yapmaya hazırız. Ankara’da bu tip davalarda uzman bir avukat ücret almadan davanızı üstleniyor. Parasını kazanılan tazminattan alıyor. Lütfen, yola, kaldırıma kasa, masa, saksı ve benzeri malzemeler atan hiç bir yere girmeyiniz. Bunu yapan esnaf ticari ahlaktan yoksun, vatandaşa saygısızdır ve de zihniyeti her şeyi yapmaya uygundur. Bu tip işyerleri genellikle boştur. Yola kasa, masa, saksı ve benzerini koyarak vatandaşların dikkatni çekerek müşteri toplayacaklarını sanıyorlar. Çeşme’ de fiyat listesi olmayan hiç bir yere girmeyin. Fiyat serbest olduğu için gelen hesabı ödemek zorunda kalırsınız.

Üç tarafı dev levhalarla çevrili olan restoranlara da girmeyin, bunlar genellikle yüksek fiyatlı, oradan tesadüfen geçen müşterilerden yaşayan restoranlardır.

Tokmak Hasan’ın Yeri

Sayın Ekrem Oran, Esnaf nasıl olurmuş ve bir lokanta Çeşme’den daha iyi nasıl yönetilirmiş, git gör ! Bu esnaf niye yola masa, kasa ve benzeri malzemeler atmıyor?

Lezzetle yemek yiyeceğiniz bir lokanta. Çeşit bol ; çorba, pide, ev ve yöresel yemekler, döner... Yemekler harika...Tat, hizmet, temizlik, hızlı servis, saygı, esnaflık, kısacası her şeyi kusursuz. Çeşme’de merkeze bir kaç dakika uzaklıkta Kervansaray Otelinin yanındadır. Bu lokanta yıllardan beri Çeşme’den iyi yönetildiği için Çeşme Belediye başkanlarına gidip bakmalarını öneriyorum. Ama kasabalı yönetecilerin zihniyeti ve kapasiteleri bir lokantanın Çeşme’den nasıl daha iyi yönetilebileceğini kavrayamaya yetmediğinden, bizim gibi ukalaların tavsiye lere uyma gereği duymuyorlar. Ondan dolayı Çeşme iki tane sosyal demokrat başkan zamanında bakımsız büyük bir köye dönüştü. Yıllar önce ilk defa Kuşadası’yla birlikte başarılı dış turizmi başlatan Çeşme’ye yazık ettiler. Şu an yabancı turistleri büyüteçle aramak gerekiyor.

Heykelistan -Yürüyen Heykeller!

Sayın kıymetli Başkanımız Ekrem Oran diyor ki: "Meydanlar çekim merkezi olacak. Meydan düzenlemelerini yaparken de heykel sanatçılarına eserler yaptıracağım. Avrupa'nın kent meydanlarına bakarsak, kent kültüründe önemli yeri olan meydanlarda neler yapıdığını görürüz."

Tebrikler! sayın Başkan; kanayan yaraya parmağınızı bastınız. Çağ atlatacak bir öngörü. Avrupa kültürünün bir parçası olan heykel sanatı biz de fazla önemsenmemiştir. Avrupa’nın gelişmesi sanatçılarla ve heykellerle başlamıştır. Sanırım Ekrem Başkan da hemen işe koyulmuş, yandaki resimde görülenler sayın Başkanın Hollanda da gördüğü heykellerden olsa gerek. Hem de yürüyen bir heykel, “gak“ dedin mısır, “guk“ dedin dondurma veriyorlar. Var mı? Avrupa‘ da böylesi. Benden söylemesi patent alınması gerekir. Yunanistan “Gyros“ adıyla dönerimize „Feta“ ile de beyaz peynirimize sahip çıktı.

Sayın Başkanımız kendi tabiriyle “yeryüzündeki cennet Çeşme’mize” sizleri bu ilginç heykelleri görmeye gelmenizi bekliyor. Bir TÜYO’da kıymetli Başkanımıza ; Kendisi “Çeşme’de opera olacak, bale olacak“ diyor. Biz ne anlarız operadan, baleden. Hem bu heykellere “çengi ve dansöz“ yakışır. Masalar kaldırımlarda hazır. Şıkıdım, şıkıdım. Dünyanın en ilginç kenti Çeşme’ye hoş geldiniz!

Ressam Ahmer Şahiner – İzmir (www.ahmetsahiner.com)

Son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, balık aavlandığında, Beyaz Adam;
Paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. (Kızılderili Atasözü)